Türk Yetişkin Hikayeler Forumu

Geri Git   Türk Yetişkin Hikayeler Forumu Adult Hikayelerimiz Anal Sex Hikayeleri
Kayıt ol Yardım Ajanda Bugünki Mesajlar Ara

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
DurumOffline
No Avatar
Uyarı:
Profil detaylarını görmek için üye girişi yapmalısınız

Üyeliğiniz bulunmuyorsa Kayıt ol linkine tıklayarak kayıt olabilirsiniz.

Adanalı Hanımağa 11

 
Post #1


Adanalı Hanımağa 11Tepkisiz kaldım Sevda?nın öpmelerine. Sevda ise bu tepkisizliğime öpmelerinden sonra boynumun etlerini emerek karşılık verdi. Minik bir bebeğin annesinin memesini emmesi gibi emiyordu. Güzel bir parfüm kokusu geliyordu üzerinden. Sol eli göğsümde dolaşmaya başladı daha sonra. Bense onun hakkında Hanımağa ile konuşmamın doğru olup olmayacağını, Hanımağa?nın buna nasıl tepki vereceğini düşünüyordum tüm bunlar sırasında. Tepkisizliğimin nedeni buydu. Sonunda onu geriye ittim. ?Sevda Hanım, ya da Sevda desem daha doğru olacak. Sen bu fikrinle ilgili düşündün mü ciddi ciddi. Yani beni aracı yapma konusunda!? diye sordum. Geriye yaslanıp gülümsedi. İnci gibi beyaz dişleri vardı. ?Şey, tabii ki düşündüm. Hanımağa?nın sizi yani seni reddetmeyeceğini tahmin ediyorum. Benim işimi yapabilecek kimse yok başka. Kulüp müdürüne söylesem korkusundan Hanımağa?dan izinsiz tuvalete gidemeyen birisi o. Yanındaki adamlarından birine desem karşılıksız yapmazlar bunu, illa ki benimle bir gece geçirmek isterler, üstelik söylemezler de Hanımağa?ya. Anlaştığım kulübün patronu Hanımağa?dan çekinir, korkar. Zaten ?Orayla ilişkini kesmeden kesinlikle bu kapıdan içeri adım atma!? dedi bana en başında. Bana yardım edebilecek sadece sen varsın?!?Yeşil gözlerini bir an için gözlerimden ayırmamıştı bunları söylerken. Yerimde doğrulup ?Peki, ayrılmak yerine Hanımağa?ya seninle aranı iyi tutması için ricada bulunsam nasıl olur? Yani senin dediğin gibi gitmen için izin vermesini istemek yerine aranızın düzelmesi için çalışsam!? dedim.?Bu saatten sonra Hanımağa benimle arasını düzeltmez. Geçmişe dayalı kini var bana. Dediğim dedik bir kadındır, pire için yorgan yakar. Beni gözden çıkardığını biliyorum. Beni gönderene kadar etimden, sütümden her şeyimden yararlanmak istiyor. Ancak borçlarım bittiğinde gitmeme izin verecek. Biliyorum bunu. Sana güveniyor, güvenmese bir saniye yanında tutmaz seni. On yıldan fazladır tanıyorum onu. Öyle olmasa gelmezdim sana?!?Ben düşünmeye dalarken o elini göğsümde gezdiriyordu. Beyaz bluzunun altından memeleri fırlayacakmış gibiydi. Cazibeli bir kadındı ve onu kullanmasını çok iyi biliyordu. Mesleği buydu. Derken elini alta kaydırdı. Üzerimde banyodan sonra giydiğim penye şort vardı. Lastiğinin altından soktu elini, baksırımı da aştı ve yarağımı tuttu.Sol eli inik yarağım üzerinde dolanırken gözlerini üzerime dikmişti yine. Pembe dudaklarıyla dudaklarımı kavradı. Onları emmeye başlarken eli de yarağımı kaldırıp sertleştiriyordu her saniye. Dilimi emiyor, kendi dilini emmem için uzatıyordu. Fazla sürmedi bu sahne ve kendini geriye çekip eğildi, yarağımı dışarı çıkardı ve ağzına aldı. Salonda, koltuğun üstünde sakso çekmeye başladı birden. Geriye yaslanırken Sevda?nın hünerli ağzının içinde ilerliyordu yarağım. Çok maharetliydi, yarağımı ağzının diplerine kadar alıyordu. Dilini çıkarmış kafasını dilliyor, taşaklarımı emiyor, boydan boya dondurma gibi yalıyordu. Geriye yaslanıp başını tuttum. Parlak siyah saçları üzerinde gezindi elim, ardından başına bastırdım. Sevda kafasını kaldırıp indiriyordu sürekli. Yoğun ve ses veren bir saksoydu bu. Tükürüğe benzer bir sıvı ağzının kenarından akıyordu. Beline sıyrılan bluzunu yukarı çekip çıplak beyaz sırtını okşamaya başladım. Sevda beni boşaltmaya çalışıyor gibiydi. Yarağımı bırakmaya niyeti yoktu. Usta işi saksosu beni adım adım boşalmaya yaklaştırıyordu. Yarağım artık son raddesine gelmiş, demirden bir sopa gibi sertleşmişti. Sonunda ağzına akıttım döllerimi. Sevda ise hiç durmadan döller ağzına akmaya devam ederken yarağımı emmeye devam etti. Ne iğrenmiş ne de kendini geri çekmeye çalışmıştı.Bir dakikaya yakın süre yarağım ağzında olduğu halde kaldı. Ardından doğruldu. Döllerim ağzının kenarından çenesine akmıştı ama çoğunu yutmuştu. Koltuktan kalktı, banyonun yerini sorunca gösterdim. Birkaç dakika sonra geldi yanıma. Ağzını yıkamış, çalkalamıştı. ?Beni kırmayacağını düşünüyorum. Bunu avans ödemesi olarak kabul et. Eğer isteğimi yerine getirirsen hayal edemeyeceğin şeyler yaşatırım sana!? dedi gülümseyerek. Yarağım açıktaydı halen. ?Tamam, konuşurum onunla!? dedim. Eğilip dudağıma bir öpücük kondurduktan sonra çıktı.Bir süre daha oturdum koltukta. Sonra gidip yıkandım. Duştan sonra bir bira açtım. Saat 00:00?a gelirken Hanımağa?dan mesaj geldi. ?Şoför yarın sabah erkenden gelip alacak arabayı. Öpüyorum!? yazmıştı. ?Tamam, ben de!? diyerek yazıp gönderdim?Sabah evden çıkmadan önce şoför arayıp geldiğini, arabanın başında beklediğini söyledi. ?Tamam, iniyorum!? dedim. Arabanın anahtarını alıp indim. Şoförün yanında Emine duruyordu. Elinde bir poşet tutuyordu. Yanında da biri büyük diğeri küçük iki plastik kova vardı. Kovaların içi temizlik malzemeleri ve paketi açılmamış bezlerle doluydu. ?Hayırdır!? dediğimde şoför ?Hanımağa söyledi, senin evin temizliği yapılacakmış diye. Onun için de bunu getirdim!? dedi eliyle Emine?yi göstererek. Emine?den bir insan değil de eşyaymış gibi bahsediyordu. ?Acelesi yoktu ya, ne gereği vardı!? dediğimde ?Valla Hanımağa öyle söyledi, Emine?yi al götür dedi, ben de getirdim!? diyerek yanıt verdi. Anahtarı şoföre verdim. Şoför arabaya geçip çalıştırırken kovaları aldım. ?Gel bakalım Emine Hanım!? diyerek öne geçtim, o da peşimden geldi sessizce. Birlikte asansöre geçtik. Altında bol siyah bir etek vardı, üstünde ise kırmızı kısa kollu bluz. Başını büyük bir türbanla bağlamıştı. Utangaç mavi gözleri ara ara üzerimde geziniyordu. İnsan azmanı bir kadındı. Küçük birer karpuz kadar memeleri bluzunun önünü kaldırmıştı. Devasa götü bol eteğinin altında dahi belli oluyordu. Çıplak ayaklarında eskimiş büyük terlikler vardı.Önden geçtim içeri, o da girdi. Kovaları yere bıraktım. ?Hanımağam dedi şoför bıraksın seni, git temizlik yap dedi bana. Ben de şoföre söyledim, beni de götür dedim. Öyle geldim!? dedi. Konuşması ve hareketleri küçük bir çocuğunki gibiydi. Alıklığı biraz da akıl noksanlığından mı ileri geliyordu anlamadım.?Kusura bakma, ev dağınık biraz!? dediğimde güldü. ?Ben de onun için geldim abi!? dedi. O ara masanın üstünde dünden kalan para dolu torbayı gördüm. Onu alıp çantama attım. Aklıma odadaki silahlar geldi bu sırada. ?Emine Hanım, şöyle gel!? diyerek küçük odaya götürdüm. Yerdeki bavul ve çantaları gösterip ?Emine Hanım bunlar önemli evraklar, işle ilgili şeyler var içinde. Aman dikkat et, başlarına bir şey gelmesin!? diyerek tembihledim. ?Tamam abi, sen korkma. Ben Cono değilim!? dedi eliyle bir işarette bulunup bana güven vermeye çalışarak. Adana?ya geldiğimden beri adını çok duyduğum bir kelimeydi Cono.?Nerde giyineyim ben abi!? diye sordu daha sonra. ?Şu içerde giyinebilirsin!? diyerek yatak odamı gösterdim. Emine odaya geçti ve kapıyı hafifçe aralamakla yetindi. Perdeleri de çekme ihtiyacı hissetmeden sırtı kapıya dönük halde soyunmaya başladı. Hanımağa haklıydı. Herkese kuyruk sallayan Emine anlaşılan şimdi de bana sallıyordu o kuyruğu. Başındaki türbanı açıp yatağın üstüne attı. Beline inen uzun ve bir lastikle bağladığı sarı saçları vardı. Bluzunu başının üstünden çıkarıp onu da yatağın üstüne attı. Kalın ve kat kat olmuş beli, geniş ve yağlı beyaz sırtı ortaya çıktı. Sonunda eteğini de indirdi. Sutyeni gibi koca götünün yanaklarını örtmekte zorlanan külotu da siyahtı. Bembeyaz ve kalın kalçaları, baldırları vardı. Böyle bir kadın yatakta erkeğin iflahını keserdi. Yanında getirdiği torbadan çıkardığı şalvarını giyindi önce, sonra da çiçekli gömleğini. Başını ise açık bıraktı. Salona geçtim hızlı ve sessiz adımlarla. Az sonra geldi Emine. ?Sen işine git abi, ben hallederim!? dedi gülerek. ?Tamam, işin bittiğinde sen kapıyı kapatıp gidersin!? dedim ve çıktım?Yıllardır çalıştığım ve iyi bir yere geldiğim işyerine ayrılmak istediğimi söylemek zor oldu. İstanbul?daki genel müdürle uzun bir telefon konuşması yaptım. Sektör dışından bir iş bulduğumu söyledim. Israrlı soruları karşısında ne iş yapacağımı da açıklamak zorunda kaldım. ?Oğlum sen delirdin mi, yapamazsın sen öyle işler? Karanlık tiplerin, mafyanın içinde senin ne işin var? Bence bu konuyu yeniden düşün. Geleceğini riske atma, bu zamana gelene kadar çok emek verdin, harcama. Konu maaşsa artırırız, sen biraz daha düşün. Birkaç gün izin yap, kafanı toparla, gerekirse İstanbul?a gel, yüz yüze görüşelim. Bunu bir daha düşün!? diyerek beni ikna etmeye çalıştı. Öğleden sonra çıktım işten. Canım sıkıldı. Haklı olarak beni bırakmak istemiyorlardı ama bir tarafta da Hanımağa?ya verdiğim söz vardı. Onu aradım, telefonu uzun uzun çaldı ama açılmadı. O zaman şoförü aradım. ?Hanımağa?mın toplantısı var abi, çıkınca seni arar!? deyince ?Tamam!? dedim. Emine evde temizlik yapıyordu. O yüzden gitmek istemiyordum. Hava çok sıcak ve nemliydi. Üzerimde takım elbiseyle boş boş caddelerde yürürken Hanımağa aradı nihayet. Ona genel müdürle yaptığım konuşmayı anlattım. ?Siktir et o ibneleri, seni yolmak için her şeyi yapacaklardır. Bulmuşlar senin gibisini bırakmak istemiyorlar tabii. Bırak artık, unut sen. Ne diyecektim. Sen neredeysen söyle, araba göndereyim, kulübe git, inşaata, Melis?le konuş, o işler vardı ya hani, onları hallet!? dedi. ?Tamam!? diyerek bulunduğum yeri söyledim. Kulübe gidip işleri görüşerek kafamı da dağıtmış olacaktım.Çok değil 15 dakika sonra siyah Renault araba bulunduğum yere geldi. Arabaya atlayıp kulübe gittim. Yine etraf işçilerle doluydu. İçeriye girmeden bana da bir baret verdiler. Dün almamıştık oysa ki. Melis yine elinde çizimler, çalışanları yönlendiriyordu. Bugün sesçiler ve ışıkçılarla birlikte kameracılar gelmişti. Adım başı her yere güvenlik kamerası takıyorlardı. Arkada mutfağın orada bir odayı güvenlik odası yaptırmıştı Hanımağa ve tüm kamera görüntüleri büyük bir ekrana yansıtılacaktı. Oldukça büyük ve pahalı bir ekranın montajı yapılıyordu. Melis siyah dar bir etek giymişti bugün. Dizlerinin üzerine gelen eteğin altında çıplak beyaz bacakları ile göz alıcıydı. Üstüne ise kalın askılı bir bluzla gömlek giymişti, gömleğin düğmelerini iliklemediğinden dik memelerinin derin çatalı ortadaydı. O kadar erkek işçinin arasında bu şekilde dolaşmaktan çekinmiyordu. Adamların çalışırken bir gözü onun üzerindeydi yine.Bana işlerle ilgili bilgiler veriyordu. ?Mobilyalarla ilgili konuşmamız lazım Tuğrul Bey!? deyince, ?Olur, konuşalım, zaten bunun için geldim!? dedim. Ancak içinde olduğumuz inşaat çok gürültülüydü ve oturup çalışacak bir yer de yoktu. Melis ?Daha sakin bir yere gitmemiz lazım!? dediğinde ?Olur, nasıl istersen!? diyerek yanıt verdim.Ama gitmeden önce yapması gereken şeyler olduğu için onun peşinde dolanmak zorunda kaldım. Götünü kesiyor, memelerinin çatalına bakıyordum kendisi işlerle meşgul olurken. Bir saatin sonunda dışarı çıkabildik. İnşaatın içi serindi ama dışarısı alev alev yanıyordu. Melis ?Benim eve gitsek nasıl olur!? diye sorunca ?Olur!? dedim. Nasılsa yapacak bir işim yoktu. Hanımağa?nın gönderdiği araba bekliyordu beni ama Melis kendi arabasıyla gitmeyi teklif etti. Kırmızı tek kapılı bir Mini Cooper?dı arabası. Arabaya binip evine doğru yol aldık. Biraz acemiydi ama yine de fena sayılmazdı şoförlüğü. Karımın da çok istediği ama pahalı olduğu için alamadığımız bir arabaydı bu. Yol boyu işlerden ve havadan sudan konuştuk. Adana?da doğmuş, üniversiteyi Kıbrıs?ta okumuştu. Ben onu yeni mezun olmuş birine benzetmiştim ama 27 yaşında olduğunu öğrendiğimde şaşırdım. Daha genç gösteriyordu çünkü.İstanbul?da teyzesinin oturduğunu, onun yanına sık sık gittiğini anlattı. Ancak teyzesi bize uzak bir semtte oturuyordu. Sonunda Residence tarzı kocaman bir binanın kapalı otoparkına girdik. Çukurova?da gölün yanı başında bir binaydı bu. 30 katlı binanın en üst katında oturuyordu. Kira bile olsa anlaşılan bayağı zengindi. ?Ev kira mı!? diye sormadan edemedim. ?Ha, yok, babam almıştı, bizim!? dedi gülümseyerek.Ev dubleks daireydi. Alt girişte kocaman açık bir mutfakla salon vardı. Beni salonda bırakıp üst kattaki kendi yatak odasına çıktı. Seyhan gölü tam önümde uzanıyordu. Evin boydan boya kocaman pencereleri ve önünde büyük bir terası vardı. Terasa geçtim. Sıcak havaya rağmen otuzuncu katta serin bir rüzgâr esiyordu. Aşağıya korka korka baktım. İnsanlar küçük birer nokta gibiydi. Derken Melis geldi. Son model Apple laptopunu getirmişti. ?Annem Feke?de küçük kardeşimle beraber. Yazları hep oraya gider Adana?nın sıcağından kaçmak için. Yayla evimiz var, orada kalıyorlar!? dedi bana kahve yaparken. Pencerelerden giren rüzgâr güneş ışığına rağmen içeriyi serin tutuyordu. Kahvelerimizi içerken Melis işi anlatmaya başladı. Laptoptan çizimleri ve yerleşimleri gösteriyordu. Çok önemli şeyler değil gibi geldi bana. Belki de Hanımağa bunu bildiği için işi bana paslamıştı. Yerleşimlerle ilgili şeylerdi anlattıkları. Ancak Melis için çok önemliydi. Kendisinin tek başına yönettiği ilk projeydi bu.Üstünde önünü iliklemediği kareli gömleği vardı ama yarım saatin sonunda ?Sıcak oldu burası!? diyerek çıkardı. Oysa ben ceketi çıkarmış olsam da gömlek ve kravatla rahat şekilde durabiliyordum. Her iki kolunun üzerinde büyük dövmeler vardı. Saçının 3 numara tıraşlı sol yanıyla bir erkeğe benzerken diğer yanıyla tam bir dişiydi. Islak ve kalın pembe dudaklarının hareketlerini ne anlattığını umursamadan takip ediyordum. Hemen yanı başımda bacak bacak üstüne atmıştı, açılan eteğinin altından beyaz biçimli bacakları daha da çıkmıştı meydana. Şişkin memelerinin derin çatalı ise göz ziyafeti sunuyordu. Konuşurken ara ara masaya eğiliyor, çizimlere uzanıyor, bu sırada askılı bluzu açılıp çıplak beli görünüyor, memeleri sarkıyordu. Dün Asiye?nin yaptığının bir benzerini yapıyordu Melis. Oysa köylü Asiye bunu çok daha estetik ve zarif biçimde yaparken mimar Melis gözümün içine sokarcasına kaba ve basitçe yapıyordu. Bir saatin sonunda çalışmamız sona erdi. Bana son fikirlerimi sorduğunda ?Sen nasıl istersen öyle yap. Madem bu işin başında sen varsın biraz da senin dediğin gibi olsun!? dedim. O noktaya kadar her şeye Hanımağa karar vermiş, Melis?e söz hakkı tanımamıştı. Hanımağa gibi bir kadın için de bu doğaldı. ?Teşekkür ederim!? dedi gülümseyerek. İşimiz bitmişti artık. ?Ben kalkayım!? dediğimde ?Oturmaz mısınız biraz daha!? diye ricada bulundu. ?Birlikte yemek yerdik!? diye ekledi. Doğrusu karnım acıkmıştı. ?Pizza yer misiniz!? diye sorunca ?Olur!? dedim ama pizzadan önce Melis?i yemek istiyordum. Zaten onun da yemekten bahsetmesi işin bahanesiydi. Bir metre ötemde durmuş, dudaklarına asılmamı bekleyen davetkar bakışlarını üzerime dikmişti. Kızın erkekler konusunda deneyimli olduğu belliydi, kendine has bir aurası vardı. Yanaştım ve elimi beline attım, kendime çektim. O an kurtulmaya çalışır gibi oldu ama gerisini getirmedi. Pembe dudaklarını emmeye başladım, ellerimse eteğinin üstünden götünü avuçlamakla meşguldü. Melis ellerini sırtıma attı. Gömleği sıyırıp çıplak sırtımı okşamaya başladı. Dudaklarımı tıpkı Hanımağa gibi kanatırcasına emiyordu. Eteğini sıyırdım yukarı ve götünün yanaklarını sıktım. Tanga külot giymişti. Biçimli dik ve sert göt yanakları açıktaydı. Kumaş pantolonun altında yarağım kalkmaya başlamıştı artık. Ellerimi götünden çektim ve siyah bluzunun altına soktum, sutyenini sıyırıp uçları yukarı bakan, dik ve sivri memelerini avuçladım. Melis başını geriye atıp inledi. Meme uçlarını parmak uçlarımın arasında sıktıktan sonra emmeye başladım. Emmelerimle birlikte dik ve ayrık memeleri oynamaya, adeta dans etmeye başladılar. Derken Melis kendini geriye çekti. Sağ yanağına gelen saçını geriye atıp ?Bilmeni istediğim bir şey var!? dedi. ?Neymiş!? diye sordum merakla. ?Ben lezbiyenim!? dedi önce. Sonra da ?Yani aslında biseksüelim hem kadınlardan hem erkeklerden hoşlanıyorum!? diye devam etti. ?Sevindim senin adına!? dedim gülerek.?Eğer senin için mahsuru olmazsa birini çağırmak istiyorum!? dediğinde ?Üç kişi mi olacağız!? diye sordum. ?Evet!? deyince ?Peki bu kişi kadın mı erkek mi!? diye sordum bu sefer. Güldü ve ?Sen ne olmasını istersin!? dedi. ?Tabii ki kadın olmasını!? dedim karşılığında. ?Tamam, merak etme ben de kadın çağıracağım zaten!? diyerek telefonunu aldı ve birini aradı. Ama aradığı kişi açmadı telefonu. O zaman başka birini aradı, uzak bir köşeye giderek fısıltılı bir konuşma yaptı bir dakika kadar. Ardından ?Tamamdır, gelecek ama başka bir şey var!? dedi yanıma gelip. Söylemeye çekindiği bir şey gibiydi. ?İyi, neymiş!? dedim. ?Şey, kız arkadaşımı aradım ama ulaşamadım. Zaten bu saatte iştedir. Ben de başka bir kadını aradım. Ama aradığım kadın kocasıyla birlikte gelecek!? deyince ?Kocası mı!? dedim şaşkınca. ?Hı hı, evet, kocasıyla birlikte. Biz zaman zaman çiftlerle buluşup swinger yapıyoruz!? dediğinde ?Swinger mı!? diye sordum. ?Evet, swinger!? dedi başını sallayarak. Yani Yasemin ve kocasının Antalya?da yaptıklarının benzerini Adana?da yapıyorlardı. ?İyi de sen evli değilsin ki!? diye sordum sanki bu işlerden çok anlıyormuşum gibi. ?Evet değilim ama gerektiğinde aktif de olabiliyorum. Belden bağlamalı penis kullanıyorum. Kız arkadaşım da öyle!? dedi açıklamada bulunup. ?Ne yani şimdi karı koca bir çiftle mi bu işi yapacağız!? dedim, hayretler içindeydim. İş garip noktalara varmıştı. ?Çok güzel zaman geçiririz merak etme. Aradığım kadınla kocası çok iyi ve temiz insanlar. Daha önce de birlikte oldum onlarla. Tanıdığım, bildiğim kişiler. Gelecek olan çok güzel, afet bir kadın. İnan pişman olmazsın. Gizlilik konusunda da şüphen olmasın kesinlikle!? dedi elimi tutup. Yapacak bir şey yoktu artık. Kabul ettim. Antalya?da Yasemin?le yapmadan önce Melis?le Adana?da yapacaktım bu işi. ?Yalnız bu iş kesinlikle Hanımağa?nın kulağına gitmesin!? dediğimde ?Sen deli misin? Asıl benim başım yanar. Beni kendi elleriyle öldürür. Şu otuzuncu kattan aşağı atar!? dedi gülerek.?Peki, ne yapacağız, bekleyecek miyiz!? diye sordum. ?Onların gelmesi bir saati bulur, önce banyo yapalım istersen!? dediğinde ?Tamam!? dedim. Elimden tuttu ve beni üst kata çıkardı. Büyük banyoda sanki hamammış hissi veren mermer bir kurna vardı. Yanında küçük de bir tas duruyordu. Melis sıcak suyu açınca su kurnaya akmaya başladı. Üstümdekileri tek tek çıkardıktan sonra kendi de soyundu. Üzerinde bir miktar siyah kısa kılların olduğu amının minik pembe dudakları vardı. Camlı bölmeyi kapatıp mini hamama geçtik. Melis kurnanın yanındaki mermere oturdu ve beni de önünde durdurdu. Kurnayı dolduran sıcak su içeriye buhar vermeye başlamıştı. Yarağımı aç bir kurt gibi kaptı ve ağzına aldı. Kalın pembe dudaklarının gerisindeki minik ağzı yarağımı boydan boya aldı içine. Başını ileri geri oynatarak yarağımı ağzının en derinlerine alıyor ve onu sertleştirip kaldırıyordu. Biseksüelliği götümün yanaklarında gezinen elleriyle kendini belli etmeye başladı. Onlara kırmızı ojeli tırnaklarını geçiriyor, sıkıyordu. Bense yarısı kesik, yarısı uzun saçlarını okşuyordum. Metal küpelerin doldurduğu kulaklarını okşuyordum. ?Fazla devam etme istersen, boşalırsam misafirlerimize ayıp etmiş olurum!? dediğimde yarağımı çıkardı ağzından. ?Onlar gelmeden beni sikmeni istiyorum. Hem çekinmene gerek yok. Sonuçta sağlıklı bir erkeksin, gelecek kadın seninkini defalarca kaldıracaktır emin ol. Ayrıca hap da var istediğin kadar, sabaha kadar dimdik yapar seni!? dedikten sonra yeniden yalamaya başladı yarağımı.Kurnadan taşan sıcak su ayaklarımın dibinden akıp zemindeki giderde kayboluyordu. Melis başını ileri geri oynatıp yarağımı emiyor, taşaklarımı sıkıyordu. Arada götümün yanaklarını da tokatlayıp kendince zevk alıyordu. O her ne kadar ?Boşalsan da sorun olmaz!? dese bile ben kendimi kontrol etmeye çalışıyordum. Derken Melis bıraktı yarağımı ve ?Götünü yalamak istiyorum müsaade edersen!? dedi. Ecem ve Yasemin?in yaptığı bir şeydi bu ve Melis?ten esirgememin gereği yoktu. ?Tamam!? dediğimde benden önünde domalmamı istedi. Kendisi mermerde otururken geriye döndüm ve bir kadın gibi bacaklarımı açıp domaldım.Melis ellerini göt yanaklarıma atıp ayırdı iyice. İçerinin sıcaklığına rağmen serin havayı götümde hissettim. Melis?in dilinin götümde gezinmeye başlaması izledi bunu. Tıpkı Ecem ve Yasemin gibi götümü dilliyordu. Ancak onlardan farklı olarak dilini göt deliğimin içine sokmaya uğraşıyordu. Onu kırmak istemediğim için itirazda bulunmadım. Bir dakika kadar sürdü bu durum. Sonrasında ?Tamam!? diyerek doğrulmamı istedi.Sıcak suyla ağzını çalkalayıp tükürdü. Ardından ayağa kalktı ve ?Götümden girmeni istiyorum!? diyerek mermerden tutunup domaldı. Bacaklarını iki yana ayırdı. Daha önce pek çok kez götten ilişki yaşadığı göt deliğinin genişliğinden belliydi. Temiz ve yuvarlak siyah bir deliğin ortasında olduğu, huni şeklinde pembe bir göttü bu. Kalkık yarağımı göt deliğine sürttüm biraz ve ardından bastırmaya başladım. O an Melis ?Immm, evet, devam et!? deyince daha da soktum içine. Delik elastikleşmişti artık sikile sikile. Yarağım nerdeyse köküne kadar dibine girmişti. Gidip gelmeye başladım. Yarağım boydan boya gidip geliyordu götünde. Uzun boylu ve zayıf Melis?in götü iyi iş çıkarıyordu. Sağ ayağımı mermerin üstüne koydum ve daha hızlı şekilde sikmeye başladım. Göt yanakları titriyordu her yarak darbemle birlikte. Bu arada Melis sağ elini mermere, sol elini kurnaya atmıştı, ayak uçlarında duruyordu. Alttan sallanan memelerine sol elimi attım. Sol memesini kavrayıp sıktım vahşice. Gittikçe zevke geliyor, boşalmaya yaklaşıyordum.O ara Melis?in götünden sesler gelmeye başladı. Yaşadığı sikişlerle genişleyen götü içine girip çıkan havayla osuruk benzeri sesler çıkartıyordu. Melis inleyip ıhlamaya başlamıştı. Ben de öyleydim, zevk iniltilerim kurnaya akan suyun sesine karışıyordu. Sonunda daha fazla dayanamadım ve götüne boşaldım. Sıcak suyun buharıyla birlikte iyice terlemiştim. Melis de öyleydi. Götünden çıktığımda üzerimize yağmur yağmış gibiydi. Doğrulup döndü ve dudaklarımdan öptü uzun uzun. ?Çok güzeldi, teşekkür ederim!? dedikten sonra ?Ben öbür banyoda duş alacağım!? diyerek çıktı. Bense mermere oturup gerçek bir hamamdaymışım gibi tasla başıma su döküp yıkandım.Banyodan çıktığımda iyice yıkanmış, temizlenmiştim. Melis de yıkanmış ve giyinmişti. Giyinme dediğim siyah tül bir gecelikle tanga külottan ibaretti. Kalçalarına inen tül geceliğin altında vücudu ve memeleri görünüyordu tamamen. Götünün yanakları arasına giren tanganın ipi sayesinde göt yanaklarının sallanışları da meydandaydı. Bense onun tüm ısrarlarına rağmen pantolonumu ve gömleğimi giydim. Gelecek misafirlerimizi beklemeye başladık. Melis bina güvenliğini arayıp misafirlerini sorgulamadan içeri almaları talimatını verdi. ?Normalde girmek isteyen herkesten kimlik istiyorlar, kaydediyorlar ama bu işte gizlilik şart!? dedi gülümseyerek.15-20 dakika kadar sonra kapının zili çaldı. Sonunda ilk defa Swinger deneyimi yaşayacağım karı koca çift gelmişti. Melis kapıyı açmaya giderken heyecandan yerimde titriyordum?
02 Nisan 2021, at 01:08
Alıntı
Cevapla




Powered by vBulletin Solutions, Inc.
keçiören escort | tuzla escort seks hikayeleri seks filmi izle ... bursa escort bursa escort bursa escort ... keçiören escort beylikduzu escort izmir escort izmir escort izmir escort istanbul travesti keçiören escort çankaya escort kızılay escort Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort kızılay escort esat escort altyazılı porno şişli escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort escort istanbul ataköy escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort alt yazılı porno hack forum darkhack.org Casibom Casibom Giriş Casibom Casibom Yeni Giriş Onwin gaziantep escort bayan gaziantep escort seks hikayeleri gaziantep escort Canlı bahis siteleri escort escort escort travestileri travestileri Escort Escort bayan Escort bayan bahisu.com girisbahis.com etlik escort etimesgut escort Beşiktaş Escort Beylikdüzü Escort Beyoğlu Escort Büyükçekmece Escort Esenyurt Escort Etiler Escort Fatih Escort Halkali Escort Küçükçekmece Escort Mecidiyeköy Escort Ankara escort bayan Escort ankara Escort ankara Escort eryaman Keçiören escort Escort ankara Sincan escort bayan Çankaya escort bayan eryaman escort antalya rus escort